içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Aynalı Pazar

Bugun...

“Sağlık Çalışanlarını Korumak Çok Mu Zor"

Tarih: 16-12-2022

“Sağlık Çalışanlarını Korumak Çok Mu Zor

Hekimler Birliği Sendikası, sağlıkta yaşanan sorunları bir kez daha gündeme getirmek için iş bıraktı. Yapılan basın açıklamasında, Hekim Birliği Sendikası İl Temsilcisi Op. Dr. Sema Köksal, "Bu kadar zor mu önlem almak, hekimini, çalışanını korumak" diye sorarken Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşe Güneş ise, "İnsan hayatı pazarlık konusu değildir, insan sağlığından kâr elde edilemez" dedi.

 

Hekimler Birliği Sendikası’nın çağrısıyla, sağlık emekçileri dün iş bıraktı. Sağlıkta yaşanan sorunlara bir kez daha dikkat çeken hekimler, Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Hekim Birliği Sendikası İl Temsilcisi Op. Dr. Sema Köksal, "Şiddetin diğer iş kollarına göre 16 kat fazla olduğu tescillenen ve günde 80 tane beyaz kod verildiği biliniyor. Günümüzün yarısının geçtiği sağlık kuruluşlarında, çalışma hayatımız boyunca yüzde 95 şiddete uğrama ihtimalimiz var" diye konuşurken Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşe Güneş ise, "Sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısı günden güne artarken, sağlığa erişim olanakları giderek azalmaktadır. Hasta sayılarının artışı ile övünen bu problemli sistemden randevu alınamıyor, muayene ve tedavi olunamıyor" ifadelerine yer verdi.

 

Hekim Birliği Sendikası İl Temsilcisi Op. Dr. Sema Köksal, sağlıkta yaşanan şiddete tepki göstererek, "Sağlıktaki şiddetten hekime kalkan elden, edilen küfürden, hakaretten, tehditten; yıldık artık. Öldük zaten çekilen bıçaktan, ateşlenen silahtan. Meslek hayatının baharındaki gencecik meslektaşlarımız, tecrübesi ve birikimi ile önümüzü açan kıdemli meslektaşlarımız görevini hakkı ile yapmaya çalışırken korunamadıkları için odalara hapsedildi, darp edildi, boğazları sıkıldı, burunları kırıldı, yerlerde sürüklendi, bıçakla kovalandı. Hem hekimler hem hekimlik mesleği yine yeniden bir darbe daha aldı. Hep birlikte soruyoruz. Bu şiddet neden? Bu kadar zor mu önlem almak, hekimini, çalışanını korumak? Bir kez daha uyarmak için verilen sözleri hatırlatmak için, her şey güllük gülistanlık değil demek için iş bırakıyoruz" diye belirtti.

 

"CAYDIRICI ETKİN YASALARIN ACİLEN ÇIKARILMASINI TALEP EDİYORUZ"

Köksal, Sağlıkta şiddet nedeniyle yaşamını yitiren doktorları anarak sözlerine şu şekilde devam etti, "Şiddetin diğer iş kollarına göre 16 kat fazla olduğu tescillenen ve günde 80 tane beyaz kod verildiği bilinen, günümüzün yarısının geçtiği sağlık kuruluşlarında, çalışma hayatımız boyunca yüzde 95 şiddete uğrama ihtimalimiz olan sağlık kuruluşlarında; başında etkili ve güvenlik görevlisi olan x-ray cihazlarının bulundurulmasını, polikliniklere ve acil servislere panik butonlarının yerleştirilmesini, şiddet suçu işleyenlerin güvenlik eşliğinde muayene edilmesini, her polikliniğe bir sekreter verilmesini, caydırıcı etkin yasaların acilen çıkarılmasını talep ediyoruz. Yeni Ekremler, Ersinler, Kamiller olmasın diye istiyoruz. Canımızı korumak için istiyoruz."

 

"BU ÇIĞLIK HEPİMİZİN"

Köksal randevu süresi ve ek randevuları eleştirerek, "Baskıcı ve bunaltıcı hasta yüküne sebep olan kontrolsüz MHRS randevu sürelerinden; araya sıkıştırılmış ek randevulardan; bitmek bilmez sekretarya angaryasından; hukuksuz geçici görevlendirmelerden; nefes aldırmayan yönetim taleplerinden; Kamuda can çekişen hekimliğin serbest icrasının kısıtlanmak istenmesinden yıldık. Tükettiniz zaten, hastaya hak ettiği ama talep edemediği süreyi ayıramamaktan, iyi koşullarda hekimlik yapamamaktan... Siz ne yaparsanız yapın biz hekimiz, hep birlikteyiz! Bu çığlık hepimizin, hekimliğin, hekimlerin. Acı çeken sağlık işinin, sağlıklı olmak isteyen hastanın ve hekimlerin..." diye belirtti.

"MEVCUT SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKTÜ"

Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşe Güneş ise sağlık sisteminin çöktüğünü belirterek, "Durum, bir halk sağlığı sorunudur. Sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısı günden güne artarken, sağlığa erişim olanakları giderek azalmaktadır. Hasta sayılarının artışı ile övünen bu problemli sistemden randevu alınamıyor, muayene ve tedavi olunamıyor. Bu bir sağlık sistemi değildir, her düzeydeki sağlık kuruluşlarında hasta üreten bir fabrikaya dönüşmüştür. Günlerce telefon başında bekledikten sonra alınabilen randevu için, Sağlık Bakanlığı hastalara yalnızca 5 dakikalık bir süreyi razı görüyor. Bu kabul edilemez bir durumdur. Vatandaşlarımıza haksızlık, biz hekimlere eziyettir" dedi.

 

"SAĞLIK HİZMETİ KİMSENİN LÜTFU DEĞİL"

Güneş, hastaların 5 dakika içinde dertlerini anlatıp muayene olmayacaklarını dile getirerek, "Halkımıza soruyorum: Sizler buna layık mısınız? Hanginiz bir hekimin baktığı 100’üncü hasta olmak ister? Adına teşvik dedikleri bu sistem, biz hekimleri işte buna zorluyor. Emeğimizin karşılığı hiç bir koşula bağlanamaz. Hekimlik parça başı iş üreten bir meslek değildir, buna izin vermeyeceğiz. İnsan hayatı pazarlık konusu değildir, insan sağlığından kâr elde edilemez. Sağlık hizmeti devletin en temel hizmetidir, kimsenin lütfu değildir" diye belirtti.

 

"BU İŞİN FITRATINDA ŞİDDET YOK"

Güneş sözlerine şu şekilde devam etti, "Günlük sözlü saldırılara, hakaretlere, fiziksel tehditlere ve ölüm dahil her türlü şiddet riskine alışmamız mı bekleniyor? Nedir bu çözümsüzlük? Çünkü onlar da biliyorlar sağlıkta şiddetin yanlış politikaların sonucu olduğunu. Amacı yaşatmak olan bu işin fıtratında şiddet olmadığını biz biliyoruz. Biz sizlerin sağlığını da bu mesleğin saygınlığını da korumak üzerine ant içtik. Hekimliğin onurunu da gururunu da kaybetmeyeceğiz. Mücadelemiz tüm toplumun sağlığı içindir. Şiddetten arındırılmış daha güvenli çalışma ortamları, Hastalara nitelikli bakabilmek için gereken süre ve koşulları talep ediyoruz. Hastanelerdeki ek randevu ve MHRS sistemine müdahaleler, hasta-hekim çatışmasına neden oluyor. Günü kurtaran, tüm yükü hekimlerin sırtına bırakan çözümler yerine; işlevsel, hakkaniyetli ve bilimsel çözümler istiyoruz. Sağlıkta caydırıcı ve etkili bir şiddet yasası mutlaka çıkartılmalıdır. Tek ödeme sistemi ile emekliliğe yansıyan güvenceli bir gelir artışı, ayrım gözetmeksizin tüm hekimlere adil bir şekilde verilmelidir."

FACEBOOK YORUM
Yorum